Sayfalar

12 Ocak 2012 Perşembe

Gel Yalan Dünya Gel!


Avrupa Yakası'nı sevmeyen var mıydı? 

Sizleri bilmem ama benim çevremde yoktu. Herkes o ya da bu nedenle ve şu ya da bu karakterden dolayı bayılıyordu Avrupa Yakası'na. 

Karakterlerin başarısı tartışılmazdı ama bence dizinin bu kadar sevilmesinin ve her kesimden insana hitap etmesinin en önemli nedeni, inanılmaz zeki ve yaratıcı bir insanın kaleminden çıkan bir senaryoya sahip olmasıydı. 

Komedi yazmak çok ince bir çizgi üzerinde yürümek gibi olsa gerek. 
Çünkü mesela ben, bir komedi filmine ya da dizisine en ufak bir yılıklık ya da bayağılık karışırsa buz gibi soğuyuveririm. 

Anında zap! 

Ve ne yazık ki ülkemizdeki komedilerin çoğu bu yılıklık tuzağına düşüyor... Hele de uzun soluklu projeler, ilk başta iyi başlamış olsalar da sonradan cıvıtıveriyorlar! 

Ama Avrupa Yakası bu tuzağa hiç düşmedi. 

Temposunun düştüğü ya da kendi skalasına göre azıcık cıvıttığı bir iki bölümü de oldu belki ama genel olarak inanılmaz bir istikrar içinde, zekice pırıltılarla ve keyifle sürdürdü yayın hayatını.

Bazen jenerik müziği çalarken bile evin içinde hoplayıp zıplayan bir kişi olarak, dizi bittiğinde çok üzülmüştüm. Sonrasında sevgilimle çok özledik Avrupa Yakası'nı, bol bol andık, eski bölümlerden sahneler açıp izledik, güldük, ah çektik...

Ve sürekli bekleme halinde olduk. Gülse Birsel ne zaman yeni dizi yapacak diye. Ara ara şu tarihte yeni dizi geliyooo, bu tarihte başlıyoo gibi yalan haberlere kanıp heveslendik, aslı esası olmadığını görünce de boynumuzu büktük. 

Ama sonra, yalan olmayan bir haber ile Yalan Dünya açıklandı!.. Bir sevindik bir sevindik ki sormayın!































Ardından kadroyu duyurdular.


Gülse Birsel'in olmaması zaten düşünülemezdi. 

Avrupa Yakası'nın üstad oyuncusu - nur içinde yatsın - sevgili Gazanfer Özcan'dı, Yalan Dünya'nın üstadı ise çok hayran olduğum Altan Erkekli olmuş. Ne mutlu!

Çok yetenekli ve cıvıl cıvıl bir kadrosu var dizinin. Tanıtımı izlerken oyuncuları 
gördükçe yüzüm aydınlandı resmen.





























Ama ne yalan söyleyeyim, eski dizide de oynadıkları için, Hasibe Eren, Gönül Ülkü, Sarp Apak, Ömür Arpacı ve Nihal Yalçın'ın yüzleri ekranda belirince bir başka sevindim!... 

Avrupa Yakası'ndan yadigarlarmış gibi... 

Dizinin konusu ise özetle şöyle: Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bir aile babası olan Şehmuz Bey ve her biri ayrı alem olan aile fertleri Antakya'dan gelip, İstanbul'un göbeğine, Cihangir'e taşınırlar.

Çatı katındaki evlerine bitişik olan daireyi ise başka bir aileye (!) kiraya verirler. 

Ancak bu ailenin aslında kendi sandıkları gibi bir aile olmadığını çok geçmeden 
anlarlar. 
Ve olaylar gelişir!

















Birbirine taban tabana zıt insanların aynı çatı katını paylaşma hikayesini Gülse 

Birsel'in kaleminden izlemek için sabırsızlanıyorum!
Hayal kırıklığına uğrayacağımı da hiç sanmıyorum. 

Bu arada, Hasibe Eren'in görgüsüz ve sosyal sınıf budalası bir karakteri 
canlandıracağını görünce pek keyiflendim. Avrupa Yakası'nın bir acayip karakteri Makbule'den sonra Yalan Dünya'nın Gülistan'ı da çok şey vaat ediyor bence.

Ahh bir de yanında Engin Günaydın olsa! Ahh olsa! 

Zaten her şeyiyle çok lezzetli olan bir pasta düşünün. Ve o pastanın üstünde kıpkırmızı, sulu sulu bir çilek. 

İşte o çilek Engin Günaydın olurdu!

Hoş, pastayı daha yemedik, lezzetli olacağını nereden biliyorsun diyebilirsiniz.

Olacaktır. Şef Gülse Birsel olunca, pasta da çook lezzetli olacaktır!
























Yalan Dünya, 13 Ocak cuma günü, saat 20.00'de, Kanal D'de başlıyor.


Hepimize afiyet olsun!


Fotoğraflar: www.kanald.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...