Sayfalar

13 Mayıs 2012 Pazar

Dünyadaki Bütün Anneler























Başta kendi annem olmak üzere, bu dünya üzerinde var olan bütün annelerin Anneler Günü'nü kutluyorum. Anneliğin sadece insan ırkına mahsus olmadığının bilincinde olan, çocuklarını hayvanlara ve doğaya karşı sevgili ve saygılı bireyler olarak yetiştiren annelerin sayısının çok çok çok artmasını da bütün kalbimle diliyorum.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Aşkın 40 Yılı



Kırk. Günlük yaşamımızda, farkında bile olmadan sıkça cümle içinde kullandığımız bir sayı. Toplumca kırka ne kadar çok anlam yüklemişiz... Zaman benzetmesi yaparken, bir süreyi ya da çabayı abartmamız gerektiğinde ya da sadece derdimizi, tasamızı anlatırken bile sıkça kırk sayısından yardım almışız.

Yeri gelmiş kırk gün kırk gece uğraşmışız, kılı kırk yarmışız ama kırk kere söylesek de anlatamamışız derdimizi... Yeri gelmiş kırk yıl hatırı olan kahvelerimizi hüpletirken, falanca hanımın kocası da kırk yaş krizine girmiş diye kıs kıs gülmüşüz. Bazen kırkı çıkan bir bebeği ziyarete gitmiş, kırk bir kere maşallah demişiz ailesine. Bazen de hayat, kırk yıl düşünsek de aklımıza gelmeyecek süprizler yapmış bize, bazen ağlamış, bazen gülümsemişiz.
İşte böyle her kapağın altından çıkan, aklımıza da, dilimize de yapışıp kalmış ilginç bir sayı, kırk.

Bugün ise benim için; saygı ile önünde eğildiğim, bana tatlı bir şaşkınıkla karışık çok büyük bir gurur hissi yaşatan, kalbimi titreten, gözüme yaşlar dolmasına neden olan bir sayı, kırk. 

22 yaşında dünya güzeli bir genç kız, 26 yaşında yakışıklı mı yakışıklı bir delikanlı. Yıl 1972, gün Mayıs'ın 2'si. İçleri coşarak, aşkla dolup taşarak, gözleri umutla parlayarak EVET demişler birbirlerine. Çok uzun yıllar için. Beraber yaşanacak kocaman bir ömür için.

Bugün, yıl 2012. Gün, Mayıs'ın 2'si.

Hala çok güzel, hayat neşesi ile yüzü parlayan, ışıl ışıl bir kadın ve saçlarındaki kırlar ile daha da yakışıklı olan, en büyük şefkati ve sevgiyi o güzel gözlerinde barındıran bir harika adam.

Bir kadın, bir adam ve kırk yıl.

Aynı evde, aynı hayatta, aynı günleri, geceleri, dertleri, mutlulukları, aynı heyecanları, umutları, aynı havayı, güneşi ve aynı gökyüzünü paylaşarak yaşanan kırk koca yıl. 
Yemekleri beraber yenilen, uykulara beraber dalınan, beraber gezilen, beraber eğlenilen, hayatın kötülüklerine beraber kızılan, bir yaramaz çocuk ve sonrasında da yerinde duramayan zor bir genç kız ile beraber uğraşılan, kayıplara beraber ağlanılan, güzelliklere beraber kahkaha atılan, beraber gülümsenen yıllar... 

Dost sofralarında beraber, ege yollarında, denizde, kumda, mangalda, rakıda, şarapta, Akyarlar çaylarında, gruba bakan eşsiz akşamlarda hep beraber... 

Aşk büyüktür. Aşk olağanüstüdür. Ama aşkı sürdürebilmek, insanların birbirine 2-3 yıl tahammül edemeği bir dünyada, sevgiyi, paylaşımların keyfini ve mutluluğu kırk koca yıl devam ettirebilmek... İşte bu mucizevi bir güzelliktir. Bu, güzel olan, kıymetli olandır. Ve benim de en büyük hayalim budur.

Annem. Babam. Ve onların kırk yılı.

Gözümde coşkulu yaşlar, yüzümde kocaman bir gülümseme ve gönlümde kocaman umutlarla diliyorum ki; daha nice güzel yıllarınız olsun. 
Kırk bir kere maşallah size!


(Not: Bu 41'deki +1 ise; evliliklerinin mahsülü olarak, ben oluyorum!:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...